1 Eylül 2013 Pazar

freewheelin thingamajig - kuyruk

anahtarlığını avucunda okşuyor, tik tak
ve mağrurca basamakları tırmanıyor
boğuk boğuk nefesi huylandırır elbette bedeni
tırnaklarına öpücükler konmuş gibi

hoş bir kadın mırıldanıyor, tik tak
uzak topraklarda hırıltılı bir melodi görünür gibi
seslerin vurulduğu gövde donuklaşmış
nefes alıp verişindeki hüzünle işaret eder altından kalbini

narin ellerine mavi silindir dokudan eldivenler giydirilmiş
odasından yükselen baloncuklar betonlaşırken arsızca pişiriyor
kokularını gizleyen farklı bir mekanizma, tik tak
canlılığını var gücüyle gösterişe döken sevimli varlık

hoş bir kadın kıkırdıyor, tik tak
kütüphanesinden dökülen civcivler sarı kanatlı ve endişeli
zaman, geçip giderken yaşamsal endişeyi yüreklerine ekmişti
bütün o arsızlıkların biçileceği günü bilerek

kapı vurulur, tik tak, ardına kadar açılır
isimsiz gövde sarsıntı ile şahlanır
yüzünde şirin bir gülümseme taşıyan mutlu bir kadın
cennet kapılarının mühürlenme anını görür gibi

boynuzunu çeliğe saplayışını sevinerek izledikleri gibi
ve çiftleşme ritüelinde varoluşun inceliklerini öğrendikleri gibi
sayfalara sıçramış tüyleri toplayıp mürekkebi temizlerken
ensesine tavşan çivilenmiş karıncayiyenlerin ezilişini izliyorlar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Paylaş